Burdur Bedelli Askerlik Yorumları: Gidenler Yazdı

İçindekiler - Yazı Başlıkları[+]

Burdur 58. Piyade Alayı’nda bedelli askerlik yapacaksanız, doğru yerdesiniz. Bu yazımızda doğrudan Burdur’da görevini tamamlamış askerlerin deneyimlerini, hiçbir ekleme veya çıkarma yapmadan sizlere sunuyoruz. Burada okuyacaklarınız tamamen kişisel yorumlardır. Kimisi için olumlu olan bir detay, bir başkası için zorlayıcı olabilir. Bu yüzden her bilginin göreceli olduğunu unutmayın.

Burdur, özellikle sert hava koşulları ve tozlu yapısıyla biliniyor. Sabahları dondurucu soğuk, öğle saatlerinde yakıcı bir güneş sizleri bekliyor. Bu durum hem eğitimlerde hem de günlük düzen içinde kendini hissettiriyor. Koğuş düzeni, duş imkânları ve yemek kalitesi hakkında yorumlar farklılık gösterse de, genel olarak askerlerin en çok zorlandığı konuların başında beklemek, tören hazırlıkları ve sabah erken kalkış geliyor.

Bu yazıda paylaşılan bilgiler, tamamen askerlik sürecini bizzat yaşamış kişilerin aktardıklarıdır. Dolayısıyla burada okuyacaklarınız gerçek deneyimlerden süzülmüş bilgiler olacak. Şimdi gelin, Burdur’da bedelli askerlik yapanların yorumlarını ara başlıklar halinde detaylı şekilde inceleyelim. Hadi başlayalım!

“Telefon Konusu, Kıyafet, Kantin, ve Ortamı Yazıyorum”

ZMA bölüğünde bir ayımı geçirdiğim alay hakkında tecrübelerimi aktarayım. Bedelli askerlik yapacak olanlar için oldukça faydalı olacağını düşünüyorum.

Öncelikle “Bedelli askerlik çok rahat” düşüncesini aklınızdan çıkarın. Gerçekle beklenti arasındaki fark sizi zorlayabilir. İlk gün en yorucu ve en stresli gün olacak. Sabah erken saatten akşam 10’a kadar süren koşuşturma, içtimalar ve beklemelerle geçecek. Kendinize sürekli “Bu gün bitecek” diye telkin verin.

Askerlik, özgürlüğünüzün kısıtlandığı bir düzen. Uyanma saatinizden giyeceğiniz kıyafete, telefonla konuşacağınız zamandan kimlerle vakit geçireceğinize kadar hiçbir şey sizin kontrolünüzde değil. Tanımadığınız kişilerle aynı koğuşta kalmak başta zor gelecek ama alışıyorsunuz.

Telefon Konusu:

Bedelli asker için en büyük ceza askerliği uzatmak. Akıllı telefonla yakalanırsanız 6 gün ek ceza geliyor. Üstelik idari izin de iptal ediliyor.
Girişte üst araması ve X-ray kontrolü var. Yakalanırsa telefonunuz PTT ile evinize gönderilir. Bir şekilde içeri soktuysanız bile sürekli yakalanma korkusuyla yaşarsınız.
Bizde habersiz arama bir kez yapıldı, hem üst hem yatak aramasıyla çok detaylı şekilde. Risk almaya değmez.
Sivil hat sokanlar vardı ama arama günü Askercell sorgusu yapılıyor. Hattınız görünmezse yine ceza alıyorsunuz.
Askercell alabilirsiniz. Ben gitmeden iki gün önce aldım, rahat ettim. Paket yeterli dakika ve SMS hakkı sağlıyor. Telefon kamerasız olmalı; bant kabul edilmiyor.
Önerim: Hafıza kartı destekli basit bir telefon alın, içine müzik veya podcast yükleyin. Kulaklık serbest.

Sağlık ve İlaçlar:

Burdur’un havası çok tozlu, sürekli öksürük sesi duyarsınız. Pastil yanınıza alın; içeride neredeyse şeker gibi tüketiliyor.
Grip, öksürük, baş ağrısı gibi durumlar için ilaçlarınızı götürün. Revirden istediğinizde geç gelir, en iyisi yanınızda bulundurmak.
Tıraştan kaynaklı yaralar veya bot vurması için pudra ve krem faydalı olur.

Kıyafet ve Malzeme:

Asker paketlerinde verilen ürünler yeterli ama fanila, çorap ve donu biraz daha fazla götürün (10-15 adet ideal). Çorap fazla olsa iyi olur.
Ayakkabı için tabanlık ve vatka mutlaka alın. Botlar çok sert, ayaklarınızı mahvedebilir.
Bavulu çok doldurmayın, ihtiyaçların çoğu kantinde satılıyor. Bavul taşıma ve dolap yerleşimi büyük sıkıntı oluyor.
Güneş kremi kesinlikle gerekli.

Kantin ve Yemek:

İhtiyaç kantininde her ürün olmasa da malzemeler var. Fiyatlar normale göre biraz pahalı olsa da gitmeden önce almak en sağlıklısı.
Yemekler genel olarak iyi. Beğenmezseniz fast food kantininde alternatif var (tavuk şiş, adana vs.).
Market kısmı küçük bir A101 gibi, abur cubur ve içecek sıkıntısı yok. Sigara konusunda ise bazı markalar bulunmayabiliyor.

Sosyal İmkanlar:

PlayStation, langırt, bilardo, sinema gibi aktiviteler mevcut. Filmler iyi, fiyatlar çok uygun.
İçeride her şey kartla çalışıyor, nakit gereksiz.

Diğer Öneriler:

Kamuflajla yatağa oturmak yasak. Yanınıza kalınca bir örtü alın, yerde oturabilirsiniz.
Duş alanı koğuştan ayrı bir binada. Sabah ihtiyaç duşu veya akşam duş imkanı var. Sıcak su mevcut, sıra yoksa 15-20 dakika rahat duş alabilirsiniz.
Tıraş için iyi bir makine veya jilet götürün. Sabah ayazında tıraş olmak zorlayıcı.
Tuvaletler genelde alaturka, bazı bölüklerde birer tane alafranga var.
Çarşaf düzenine çok dikkat edin. Ranzalara çarşaf sıkıştırmak zaman alıyor, önceden pratik yapın.

İçerideki Ortam:

Çok farklı sosyal çevrelerden insanlarla bir arada olacaksınız. Tartışmalara girmeyin, kavgalardan uzak durun. Sessiz ve silik kalmak askerliği en kolay hale getiriyor.
Bedelli askerlikte kıdem alabileceğiniz görevler var (koğuş, bölük sorumlusu gibi), ama angarya işler yüklenir. Tavsiye etmem.

Eğitim:

İlk haftalarda temel eğitim, sonrasında yemin töreni hazırlıkları. Sonlara doğru silah eğitimi ve G3 ile 3 atış yapıyorsunuz. Silah güvenliği üst düzey, endişe etmeyin.
Fiziksel olarak aşırı zorlayıcı değil ama sabır, beklemek ve disipline uyum sağlamak gerekiyor.

28 gün boyunca sabrı, beklemeyi ve disiplini öğreneceksiniz. Telefon, internet olmadan yaşamı deneyimleyecek ve farklı bir sosyal ortamı tanıyacaksınız. Terhis belgesini alıp sivile dönmenin hissi paha biçilemez.

Hayırlı tezkereler!

“Kendi Sigaranızı Mutlaka Yanınızda Götürün”

Askerliği geçtiğimiz aylarda yaptığım yerle ilgili kısa ve net bilgiler paylaşmak istiyorum:

Havanın garip bir dengesi var; sabahları dondurucu soğuk, öğlenleri ise yakıcı sıcak oluyor. Ben 2. taburdaydım ve komutanlar gerçekten iyiydi. Eğer kurallara uyar, gereksiz sorun çıkarmazsanız kimse sizinle uğraşmaz. Hatta çoğu zaman samimi bir ortam oluşuyor, sohbet edip eğlenebiliyorsunuz.

Bu birliğin Türkiye’deki diğer eğitim birliklerine kıyasla en büyük eksiği tesislerin eski olması. Binalar, tesisatlar, yemekhane, duşlar ve eğitim alanları oldukça eski durumda. Yenilenme çalışmaları da yeterli değil.

Sigara içenler için önemli bir detay: Kendi sigaranızı mutlaka yanınıza alın. Günlük tüketiminizi yaklaşık 1,5-2 katı kadar hesaplayın. Çünkü alayda sigara bulmak zor. Genellikle sadece Winston ve Kent’in pek tercih edilmeyen çeşitleri oluyor. Nadiren Marlboro veya Parliament geliyor, o da sınırlı sayıda (örneğin 4000 kişiye 40 paket).

Genel olarak şartlar biraz zorlu olsa da düzenli ve sabırlı biriyseniz sorunsuz bir şekilde geçirebilirsiniz.

“Yemekler Belli Bir Süre Sonra Sıkıyor”

Prenseslere sesleniyorum:

Toz ve toprak oldukça fazla. İçtimalarda kullanmak için maske getirmeyi unutmayın.
Pastil ve grip ilaçları (örneğin Aferin) mutlaka yanınızda olsun, bir şekilde içeri sokun.
Komutanlara karşı saygısızlık veya çakallık yapmayın; adamların zaten psikolojisi zor durumda, gereksiz sorun çıkarmayın.
Su stoğu yapın, dolabınıza birkaç şişe koyun çünkü bazen otomatlarda su bitiyor.
Yemekler başta iyi geliyor ama bir süre sonra hepsinden sıkılacaksınız.
Sigara içiyorsanız, gitmeden en az 3 karton alın. İçeride tedarik sınırlı; yokluktan Toros bile içildiğini gördük.
Sinema salonu var, isterseniz gidebilirsiniz. Ben tercih etmedim, genelde kitap okudum.
İyi bir arkadaş ortamı kurmaya çalışın. 1. haftanın sonunda zaten kafa adamları bulup gırgır şamatayı yakalıyorsunuz.
Horlayan olursa çekinmeden uyarın; uykunuz bozulmasın, askerlik zaten zor geçiyor.
Sempatizan tipler çıkabilir, tartışmaya veya kavgaya girmeyin. Yok yere askerliği uzatırsınız.
Zırt pırt revire gitmeyin; 2 gün istirahat alırsanız, 4 gün askerlik uzuyor.

Genel olarak kurallara uyarsanız, kafa denginizi bulursanız 25 gün hızlıca geçiyor. Hayırlı tezkereler!

“Günlük ve Haftalık Programlar Belli”

2025/2 Mart celbiyle Burdur’da bedelli askerlik yaptım ve gidecekler için faydalı olacağını düşündüğüm deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.

Öncelikle Burdur’un havası oldukça değişken. Sabahları buz gibi, öğlen kavurucu sıcak, akşam ise tekrar soğuk oluyor. Kış aylarında gidecekseniz mutlaka yanınıza bere, eldiven, boyunluk ve kaliteli iki çift içlik alın. Eldivensiz gidenler soğuk yanığını bizzat yaşayabilir. Nemlendirici de şart; kulaklar, eller ve dudaklar kuruyup çatlıyor.

Kışlaya girişinizi öğleden önce yapın. Ben saat 14.00’te teslim oldum ve gece 00.00’da işlerim hâlâ bitmemişti. Hayatımda bu kadar uzun süre ayakta kaldığımı hatırlamıyorum. 2 saat önce gitmek büyük rahatlık sağlar.

Katılma tarihinizden önce gitmeyin; önce giden önce çıkmıyor. Ancak katılım tarihinden bir iki gün sonra giderseniz size verilen 3 günlük izni kesiyorlar ve üzerine +1-2 gün ekliyorlar. Yani arkadaşlarınız çıkarken siz hâlâ içeride oluyorsunuz. Buna dikkat edin.

Günlük Düzen:

Sabah 06.00’da kalkış.
06.30’a kadar tıraş ve ihtiyaçlar.
07.00’ye kadar kahvaltı.
Kahvaltı sonrası mıntıka temizliği.
08.00’de eğitim alanında içtima.
08.15’te astsubaylar, 08.30’da bölük komutanı geliyor.
12.00’de öğle yemeği.
13.30’da öğle içtiması.
17.00’de akşam yemeği.
21.00 yat içtiması, en geç 22.00’de uyku.
(Her gün bu düzen devam ediyor.)

Haftalık Plan:

1. Gün: Kışla ve bölük kayıt işlemleri.
1. Gün: Kamuflaj ve malzemelerin verilmesi.
1. Gün: Eğitimler başlıyor.
İlk hafta: Yatak yapma, bot bağlama, kantin ihtiyaçları.
İkinci hafta: Tekmil, sağa sola dön, uygun adım yürüyüş, silahsız egzersizler.
Üçüncü hafta: Silah eğitimi (silah almayın, zimmet sıkıntısı), sök tak, nişan alma, 3 atış.
Dördüncü hafta: Tören hazırlıkları, bitmeyen provalar.

Önemli Tavsiyeler:

Akıllı telefon sokacaksanız bavula koyun, yanına powerbank ekleyin (yasak değil). X-ray öterse ondan dolayı diye açıklayın.
Antibiyotik ve pastil alın, yasak ama küçük parçalara ayırıp bavula saklayabilirsiniz.
Müzik dinlemeyi özleyeceksiniz, radyo veya radyo özellikli tuşlu telefon getirin.
Bot vatkası ve tabanlık şart, aksi halde ayağınız mahvolur.
Tıraş malzemesi, diş fırçası ve macun götürün; verilenler çok geç ve kalitesiz geliyor.
Deodorant, pudra veya ayakkabı spreyi alın.
Kilit getirin; bot dolabını kilitleyin.
Telefon olarak kamerasız, internet özellikli eski tuşlu asker telefonu götürmek faydalı.
Tuvalet kağıdı ve ıslak mendil mutlaka alın.

Fiziki ve Sosyal Şartlar:

Duş haftada 2 gün, bölükten 200 metre uzakta. İlk giren sıcak suyu buluyor, sonrası ılık.
Koğuşlar bakımsız, kalorifer az yanıyor. Koğuş sıcaklığı 14-15 dereceydi.
Yemekhane yemekleri özel şirket tarafından hazırlanıyor, beklentinin üstünde iyi. Ortalama 4500-6000 kalori.
Kafeteryada lahmacun, kebap, pizza gibi yiyecekler vardı.
Eğlence alanlarında PlayStation, sinema, langırt ve bilardo mevcut.
Komutanlar genelde Irak ve Suriye görmüş, tecrübeli ve anlayışlı kişilerdi.
Fiziksel olarak çok zorlamıyorlar, bedellilere karşı tutum rahat.

Sonuç olarak 25 gün biraz sabır gerektiriyor ama korkulacak bir durum yok. Farklı bir ortamda güzel arkadaşlıklar kuracağınız bir deneyim olacak. Kafanızda büyütmeyin, bu süreç sonunda tatlı bir anıya dönüşüyor. Şimdiden hayırlı tezkereler!

“Her Türlü Karakterde İnsan Var”

Haziran ayında bedelli askerlik yaptığım kışla, benim için hem yer yer sıkıcı hem de düşündürücü, ilginç bir tecrübe oldu. 2. Tabur, 3. Komando Bölüğü’nde askerlik yaptım. Oradayken birçok şeyi saçma bulmama rağmen, döndüğümde herkesin deneyimlemesi gereken bir süreç olduğu kanaatine vardım.

Güzel Yanları:

Akıllı telefonsuz, stressiz, dağlarla ve ormanlarla çevrili bir ortamda 25 gün geçirmek. Bu süre boyunca kafa dinleme fırsatım oldu; kitap okudum, hatta kısa bir hikâye yazdım. İnsan böyle bir ortamda ilham bulabiliyor.
Hiç karşılaşamayacağınız insanlarla tanışmak. Farklı dünyalardan gelen kişilerle sohbet etmek, herkesten bir şey öğrenmek gerçekten ilginçti.
Yemekler beklentimin üstündeydi. Kahvaltılar dışında çoğu öğün gayet iyiydi.
Sabır gerektiren bir ortam olduğu için dayanıklılığınız artıyor. Düzenli ve disiplinli bir hayatı öğreniyorsunuz; bunu döndükten sonra da uygulayabilirseniz faydasını görürsünüz.
Akşamları serbest zamanlar çok keyifliydi. Kantine gitmek, sinemaya uğramak, arkadaşlarla sohbet etmek en güzel anlarımızdı.
Dışarıdaki hayatın, basit lükslerin ve sevdiklerinizin değerini daha iyi anlıyorsunuz.

Kötü Yanları:

Hiçbir şey yapmadan saatlerce beklemek zorunda kalmak. Kitap bile okuyamadığımız zamanlar oldu. Bu yüzden yanınıza küçük, cebe sığan kitaplar almanızı tavsiye ederim.
“Tadat” adı verilen yürüyüşler ve kamuflajla güneşin altında beklemek oldukça zorlayıcı.
Dışarıdaki hayatı ve sevdiklerinizi özlemek en belirgin zorluklardan biri.
Her türlü karakterde insanla aynı ortamı paylaşmak. Bazı insanlar gerçekten tahammül sınırlarını zorlayabiliyor.
Tamamen erkek ortamı. Muhabbetler bazen öyle seviyesizleşiyor ki insanlıktan soğuyorsunuz. Kadınların olduğu ortamların değerini daha iyi anlıyorsunuz.
Genel olarak, zihinsel olarak ilkokul veya ortaokul seviyesinde bir atmosfer oluşabiliyor.

Tüm bunlara rağmen, süreç düşündüğümden hızlı geçti. Hatta bitiminde çoğumuz “yeni alışıyorduk” dedik. Burada yanlış bilinen bir konuya da değineyim: İnternette dolaşan “askerde gerekli şeyler listesi” abartılı. Çoğu şeyi orada veriyorlar, kantinde de ihtiyaç duyabileceğiniz her şey mevcut. Yanınıza sadece şu eşyaları alın:

Serbest zamanlarda giymek için eşofman,
Banyoda ve koğuşta giymek için terlik,
Yeterli sayıda çorap, tişört ve boxer (ne kadar sık değiştirmek istediğinize bağlı, bence en az 12’şer alın. Ben 18’li bedelli askerlik seti almıştım.),
Kaliteli bir tıraş bıçağı ve yedek başlık,
Diş fırçası,
Cep mendili.

Orada verilen eşyalar arasında 3 adet günlük tıraş jileti, tıraş köpüğü, diş fırçası ve macunu, sabun, şampuan, büyük ve küçük havlu, alt-üst pijama takımı, 2 takım tişört-çorap-boxer ve kulak tıkacı bulunuyor. Kaliteleri çok iyi sayılmaz diş fırçası gibi ürünlerin.

Genel olarak askerlik, sabır ve uyum gerektiren bir süreç ama sonunda güzel bir deneyim olarak kalıyor. Sorusu olan olursa yardımcı olurum. Şimdiden hayırlı tezkereler!

“Kitap Okuyacak Vaktimiz Bile Yoktu”

Eğer girişte elinizdeki kağıtta “2. Tb. 3. Bl” yazmıyorsa, bu bilgiler size uymayabilir. Çünkü mayıs ayında edindiğim 1 aylık tecrübeye göre, 1. Tabur’da işler çok farklı ilerliyor.

4 haftalık askerliğin yaklaşık 2 haftasını, pazar günleri de dahil olmak üzere kamuflajlı eğitimlerle geçirdik. İlk 10 gün boyunca akşam 20.30 yat içtiması’na kadar kamuflajlıydık. Hikâye yazmak bir yana, kitap okuyacak vaktimiz ve enerjimiz bile kalmıyordu. Buna rağmen güzel bir deneyimdi. Hatta hafta sonu boş vakitlerimizde, patlayan kanalizasyon atıklarını temizlemek gibi “harika” aktiviteler yapmamıza izin verildi.

Durum bu kadar kötü mü? Hayır, eğer çok fazla beklentiye girmiyorsanız gayet de güzel geçer. Bir sürü saçma durum ve sabır sınayan insanla karşılaşabilirsiniz ama aynı zamanda harika dostluklar kurabilir, mükemmel komutanlar tanıyabilirsiniz. Tabii bazılarını döndüğünüzde CİMER’e şikâyet etme isteği de doğabilir, o ayrı.

Ve önemli bir tavsiye:

Ayakkabı tabanlığını en iyisinden alın.
Ayakkabı tabanlığını en iyisinden alın.
Ayakkabı tabanlığını en iyisinden alın.

Son olarak, yangın devriyesindeyken sola dönüp ormandaki gözetleme kulesine gitmeyin; aksi takdirde sizi “eğitim zayiatı” olarak kaydedebilirler. Bedelli askerlik seti içerisindeki tabanlık standart ortopedik oluyor. Set alacaksanız da ek olarak memory foam akıllı tabanlık veya silikon jel tabanlık alabilirsiniz. Nedense benim en çok önem verdiğim konu bu. Bütün gün yürüyüş yapıldığı için bot içerisinde ayaklar perişan oluyor.

“Önerilerimi Kısa Kısa Yazıyorum”

Askerlik hizmetini yapacak arkadaşlara bazı öneriler:

Sağlık: Solunum yolları veya göz rahatsızlığınız varsa Burdur’un tozlu havası sizi zorlayabilir. Düzenli ilaç kullanıyorsanız reçetesiyle birlikte yanınıza alın. Revirde yazdırılan ilaçların geç veya eksik gelmesi mümkün. Ayrıca gitmeden pastil, C vitamini, Nurofen gibi ilaçlar alın. Ciddi bir rahatsızlık durumunda Burdur Devlet Hastanesi’ne sevk uzun sürebiliyor; o arada komutanlarla konuşup istirahat isteyin. Tıraştan kaynaklı yara veya bot vurması olursa sakal/bot istirahati talep edebilirsiniz. İlk haftalarda revir nispeten boşken, sonradan eğitimden kaçmak için reviri dolduranlar oluyor; bu nedenle ihtiyaçlarınızı erken halledin.
Saç Tıraşı: Gitmeden önce saçlarınızı tepe 3 numara, yanlar 1-2 numara olacak şekilde kestirin. Önceki celpte komutanlar tıraş konusunda çok sıkı davranmış. Bizim dönemde de çoğu kişi kısa saçlı olmasına rağmen tekrar tıraş oldu. Berber eksikliği yüzünden aceleci kesimler oluyor, buna hazırlıklı olun.
Eşya: Bavulu aşırı doldurmayın, ihtiyaçların çoğu kantinde satılıyor. Tabanlık, terlik, ekstra havlu, hafta sonu için eşofman ve kazak alın. Kitap götürmeyin, vakit bulamayacaksınız; maksimum 1-2 tane yeter.
Katılış Zamanı: Birliğe erken gitmeyin, yoksa angarya işlere koşarlar. Geç de gitmeyin; izin haklarınızı kaybeder, askerlik süreniz uzar. Katılış tarihi gününde öğlen alayın kapısında olun. Otogardan inzibat servisiyle alınacaksınız.

Komutanlar: Çoğu Suriye ve Kuzey Irak operasyonlarında görev almış kişiler. Saygısızlık yapmayın.
Denetim Günleri: EDOK komutanı veya Dağ Komando Okulu Komutanı teftişe gelebilir. O günlerde temizlik ve düzen çok sıkı olur. Koğuşlar ve lavabolar pırıl pırıl olacak.
Duş: Pazartesi ve perşembe günleri toplu duş var. 15 dakikada 300 kişi yıkanmak zor olacağından sabah 05.00-06.00 arası ihtiyaç duşuna gidin.
Yemek: Kahvaltılar zayıf ama diğer öğünler fena değil. Porsiyonlar az olabilir, artan yemekler dağıtılıyor.
Güneş Kremi: “Hava soğuk” deyip götürmezseniz fena yanabilirsiniz.
Hijyen: Bir paket tek kullanımlık eldiven alın. Temizlik sırasında büyük kolaylık sağlıyor.
Ekstra Tavsiye: Dönmeden önce Burdur’da Kahyaoğlu Et Lokantası’na uğrayın.

“Şehir Güzel Ama Esnaf Biraz Kurnaz”

Bugün itibarıyla 2. Bölük’ten bedelli er olarak terhis oldum. Öncelikle şehirden bahsedeyim: Esnafla muhatap olmadığınız sürece şehir gayet güzel. Fakat esnaf genel olarak oldukça kurnaz. Örneğin, taksiyle hamama gittiğimizde, hamamcı hem garip davranışlar sergiledi hem de esnaflığa yakışmayacak derecede kaba davrandı. Arkadaşımız kese yaptırmak için yeni kese açılmasını istedi, keseci “yeni kese 550 TL” deyince arkadaşımız vazgeçti, doğal olarak.

Gelelim 58. Piyade Alayı’na. Bölük binaları oldukça eski. Tuvaletler, mevcut asker sayısına göre yetersiz kalabiliyor. Yatakhaneler kalabalık ve havasız; ancak bunlar yine idare edilebilir düzeyde problemlerdi. En büyük sıkıntı duş konusu. Duş, bölük binasından oldukça uzakta ve özellikle kışın gidip gelmek tam anlamıyla eziyet. Haftada iki gün duş hakkı tanınıyor; şanslıysanız iki gün yapabilirsiniz ama mutlaka kazanın bozuk olduğu bir güne denk gelirsiniz ve o iki duş bile hayal olur. Sabah erken kalkıp ihtiyaç duşuna gitmek en mantıklısı, hava soğuk olsa da alternatifiniz yok. Duşa girdiğinizde kalabalık olursa hem zamanla yarışıyorsunuz hem de sıcak su bulabilirseniz ne ala. On dakika olmadan “Arkadaşlar, duşları boşaltalım” lafını duyuyorsunuz. Bir diğer büyük sıkıntı ise aşırı toz. Hasta olma ihtimaliniz kesin, toz da iyileşmeyi daha da zorlaştırıyor.

Günlük işleyişe gelirsek: Yoğunluk orta seviyede denebilir. Trakya’daki bazı birliklerle karşılaştırıldığında daha kolay görünüyor; ancak Denizli, Mamak gibi yerlerle kıyasladığınızda biraz daha yoğun. Bunun sebebi Burdur’da yemek içtimasının zorunlu olması. Ayrıca Mamak’ta duş imkânları çok daha iyiymiş. Eğitim konusunda ekleyeceğim pek bir şey yok:

İlk hafta: Kayıt işlemleri, aşı, seminerler
İkinci hafta: Seminerler, atış eğitimi
Üçüncü hafta: Bence en zor hafta; tören provasındaki uzun beklemeler insanı çok yoruyor.

Komutanlara gelirsek; albayla tören dışında pek muhatap olmuyorsunuz, binbaşı da öyle. Bölüğünüzden sorumlu yüzbaşı kimse, onu 3-5 kez görürsünüz. Bizde 2. Bölük olarak Süleyman Yüzbaşı sorumluydu. Kendisi hakkında iyi ya da kötü demem zor; kendini dinletebiliyordu ama bazı konularda politik davrandığını hissettik. Genel olarak bir memnuniyetsizlik olmadı.

Daha çok muhatap olduğumuz kişiler asteğmenler ve çavuşlar oldu. Asteğmenler genelde iyiydi. Tek sorun, sorumlu asteğmenlerin sürekli değişmesiydi, bu da takım açısından olumsuz oldu. İlk sorumlumuz Mehmet Asteğmen oldukça kafa biriydi. Cool tavırları vardı ama disiplinden de taviz vermezdi. Sonra gelen Oğuzhan Asteğmen de aynı şekilde samimi ve anlayışlıydı. Daha sonra katılan Muzaffer ve Furkan Asteğmenler de gayet iyi davrandılar, haklarını yiyemem. Fakat bazı isimler —şu anda isim vermeyeceğim asteğmen ve çavuşlar— disiplin sağlamak için gereksiz triplere girdiler. Vanlı asteğmen, S… asteğmen ve Antepli çavuş örnek verilebilir. Tüm rütbelilerin çabası aslında iyi bir tören yürüyüşü sağlamaktı; fakat bu disiplinli tavırlar ne kadar işe yaradı derseniz, bence gereksizdi. Çünkü diğer takımlara kıyasla bu kadar baskı gören takımlar bile daha iyi yürüyemedi. Genel olarak her takımda uyum sorunu çıkaran kişiler oluyor ve ne kadar kasarsanız kasın, o kişiler yüzünden yine aksaklık yaşanıyor. Dolayısıyla saydığım isimlerin o şekilde kendilerini yıpratması bence boşunaydı.

Genel izlenim: Eski tesisler, yetersiz duş imkânı, tozlu ortam ve yoğun tören hazırlıkları dışında, sorun edilecek çok fazla bir durum yoktu. Kurallara uyduğunuz sürece askerlik bir şekilde geçiyor.

“Askercell’i Zorunlu Tutuyorlar, Tavsiyeme Uyabilirsiniz”

Bedelli askerlik görevini burada yapacak arkadaşlar için bazı bilgiler paylaşmak istiyorum:

1- Sevk ve teslim tarihleri (2024 için):
Önümüzdeki celpler için sevk tarihleri 23 Ekim ve 27 Kasım olarak görünüyor.

23 Ekim sevkli olanlar, yol iznine göre 25 Ekim’de (800 km’den azsa 1 gün yol izni) veya 26 Ekim’de (2 gün yol izni olanlar) teslim olacaklar. Resmiyette 23 Kasım’a kadar asker olacaksınız, ancak büyük ihtimalle 20 Kasım Cumartesi günü terhis edilirsiniz. Planlarınızı buna göre yapın.
27 Kasım sevkli olanlar, 29 veya 30 Kasım’da teslim olacaklar ve 25 Aralık Cumartesi günü çıkacaklar.

2- Telefon konusu:
Yanınıza tuşlu telefon götürebilirsiniz. Girişte herkese Askercell aldırıyorlar. Tavsiyem, telefonu cüzdanınıza koyun ve telefon getirmediğinizi söyleyin. Böylece boşuna para vermezsiniz. Sim kartınızı da aynı şekilde cüzdana koyabilirsiniz. Akıllı telefon götürmek isterseniz, cüzdanda saklayabilirsiniz ama bence gerek yok; biraz uzak kalıp kafa dinlemek iyi geliyor.

3- Koğuş ve eşyalar:
Koğuşlardaki dolaplar küçük, fazla eşya sığmaz. Valizler depoya bırakılıyor, ihtiyaç oldukça gidip alıyorsunuz. Tek valiz yeterli olur. Fanila ve boxer her gün kışın en fazla 2 günde bir değiştirecek kadar götürün. Haftada 2 gün duş günü var, bazen bir gün fazladan izin veriyorlar. Sıcak su mevcut, ancak sıra çok olduğundan süreniz kısıtlı. Tuvaletler dönüşümlü temizleniyor, ama kalabalık nedeniyle hızlı kirleniyor.

4- Koğuş düzeni:
Koğuş sayısı değişiyor; 10 kişilik de var, 30 kişilik de. Yatağa kafanı çarpmamak için alt ranza daha rahat. Üst ranza biraz uğraştırıyor.

5- İlaçlar:
Parol, Nurofen ve pastil yeterli olur. Bunları cüzdanın içine koyun. X-ray çalışmazsa elle kontrol yapılıyor. Valizde görürlerse ilaçları alıyorlar.

6- Sağlık ve hava:
Eğitim alanı çok tozlu, hasta olmanız yüksek ihtimal. Öksürük kaçınılmaz. Vitamin götürün.

7- Tıraş:
Her gün tıraş olmanız gerekiyor. Ara sıra kontrol yapılıyor ama yaptırım yok. Sabah uğraşmak istemiyorsanız geceden tıraş olun. Tıraş losyonu veya kolonya mutlaka götürün.

8- Kıyafet:
Ekim ve kasım ayları soğuk olacak. Kamuflaj altına giymek için içlik götürün. Kış sezonunda parka verilecek. Banyo ve yüz havlusu götürün. Önceki celplerde dağıtılmış ama garantisi yok.

9- Sosyal alanlar:
İçeride sinema, bilardo ve PlayStation salonu var. Günde 2 film oynuyor. Sıkıldıkça gidebilirsiniz ama kalabalık olduğu için hastalık riski var. Kitap için bol zamanınız olacak, 3-4 tane götürün; bitirirseniz arkadaşlarınızla değişirsiniz.

10- Beklemek:
Askerlik tamamen beklemek üzerine. Zamanın %80’i beklemekle geçiyor: Yemekhanede, kantinde, eğitimde… 28 gün kısa bir süre, gözünüzde büyütmeyin. İçerideyken geçmeyecek gibi geliyor ama geçiyor.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Herkese hayırlı tezkereler!

“Adım Adım Yazdım: Nizamiyeden Yemin Töreni’ne”

20 Eylül – 16 Ekim tarihleri arasında bedelli askerlik görevimi Burdur’da tamamladım. Gidecek arkadaşlara şimdiden hayırlı tezkereler diliyorum. Genel olarak Burdur’la ilgili detaylı bilgi ve kendi tecrübelerimi paylaşacağım.

Nizamiyeden Sonra

Girişte sıra sıra çadırlardan geçiyorsunuz. Birçok evrak veriyorlar, sakın kaybetmeyin. Sonrasında Askercell için Turkcell standı var. Almak isterseniz ücreti 135 TL.

Sivil hat sokmak yasak ama birçok kişi kullanıyor. Ben Askercell almadım. “Telefonum yok” derseniz problem olmaz.
Gündüz saatlerinde telefonla dolaşmayın, ciddi sorun olur.

İlaç Konusu:
Her sabah içtimada ilaç soruluyor ama içeride soğuk algınlığı ilacı ve Parol dışında bir şey yok. Revirde işiniz olursa hastane sevki riskli sayılabilir.

Tavsiyem: Pastil, majezik, burun spreyi gibi temel ilaçları yanınıza alın. Reçeteli ilaç götürecekseniz girişte mutlaka bildirin.

Sonrasında sizi ZMA ve ZPT olarak iki takıma ayırıyorlar. Bölüğünüz belirlendikten sonra kamuflaj ve botlarınızı alıyorsunuz. Botlar haki renk ve oldukça rahat. Ayak numaranızı doğru söyleyin. Koğuşa geçtiğinizde ranza ve dolaplar belli, kendi seçme şansınız yok.

Duş ve Tuvaletler

ZMA için duş günleri: Çarşamba ve Cumartesi (14:00-17:00 arası).
Sabah 04:30-05:30 arasında ihtiyaç duşu var, ancak çok soğuk olduğu için hasta olma ihtimaliniz yüksek.
Duş binası koğuşlardan 5 dk uzaklıkta.
Koğuş tuvaletleri öğlen temizlikte genelde kapalı oluyor. Gün içinde tuvalet sıkıntısı yaşanabiliyor.

Eğitim ve Günlük Düzen

1. Hafta: Temel bilgiler (sağa-sola dön, içtima düzeni, yürüyüş düzeni).
2. Hafta: Uygun adım yürüyüş ve marşlar.
3. Hafta: Silah eğitimi (silah bilgisi, sök-tak, 3 adet atış, bakım).
4. Hafta: Tören hazırlıkları ve yemin töreni.

Kendi Önerilerim

İklim: Sabah donduruyor, gündüz güneş altında yanıyorsunuz. Kışlık istihkak verilecek, bu konuda şanslısınız.
Komutanlar: Genel olarak iyiler ama mesafeyi koruyun. Ne deniyorsa yapın, sorunları çözüm odaklı halledin.
Eşyalar:
- Tıraş bıçağı, köpük, kişisel bakım ürünleri yanınıza alın.
- Çok yük taşımayın. Haftada 2-3 gün açılan ihtiyaç kantininde her şey uygun fiyata satılıyor.
Hastalık: Hasta olmamak için vitamin takviyesi yapın.
Güneş Kremi: Gündüz güneşi yakıcı olabiliyor, mutlaka götürün.

Tören ve Terhis

Törenden sonra sivil eşyalarınızı depodan alıyorsunuz.
Koğuş temizliği yapılıyor.
Kamuflaj ve bot teslim ediliyor.
Terhis belgeleri veriliyor ve çıkış yapıyorsunuz.